Register Now!

    Johannes Brahms (1833-1897)

    Johannes Brahms - Vikipedi

    Brahms’ın Çocukluk Yılları

    Johannes Brahms, 7 Mayıs 1833 yılında, Johann Jacob ve Johanna Henrica Christiane Brahms’ın ikinci çocukları olarak Hamburg’da dünyaya geldi. Önceleri çeşitli lokallerde çalan, bir süre sonra da kentteki filarmoni orkestrasında kontrbas sanatçısı olarak çalışmaya başlayan babası erken yaşta oğlunun müziğe ilgisini keşfetti. Müzik öğrenimine babasından aldığı keman ve viyolonsel dersleriyle başlayan Brahms, sonraları tanınmış eğitmenler olan Otto Cossel ve Eduard Marxsen’den piyano ve kompozisyon dersleri almaya başladı. Altı yaşında yakınlarda bulunan bir ilkokula giden Brahms burada okuma, yazma, aritmetik ve din bilgisi eğitimi aldı. Mesleğinde ilerlemek adına ortaokuldan sonra eğitimine devam etmedi. Edebiyata özellikle de şiire oldukça düşkün olan Brahms’ın okuma alışkanlığının etkilerini ileride yazacağı liedlerde görmek mümkündür.

    Ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için çocukluk döneminin büyük bir kısmını babasının yanında dans salonlarında piyano çalarak geçiren Brahms, bu sayede dans müziklerine ait geniş bir dağarcığa sahip oldu. On dört yaşında halka açık ilk solo konserini verdi.

    Besteciliğe İlk Adımlar

    Eserlerinde mükemmelliği aradığı ve kendini çok katı eleştirdiği için, 1851’de kendi adıyla yayımlattığı ilk eseri olan “Mi Minör Scherzo”ya kadar bestelerini “G.W. Marks” gibi takma isimlerle yayımlattı. Hayatını lokallerde çalarak ve enstrüman eşliği yaparak kazanan Brahms 1850’de, Macar kemancı Eduard Reményi ile tanıştı ve ona bestelediği eserleri ve düzenlemelerini gösterdi. Brahms’ın bestelerinden ve yeteneğinden oldukça etkilenen Reményi ona konser turnesi teklifinde bulundu.

    Brahms ve Reményi

    Sonraki yıllarda Hannover’e giden Brahms orada Reményi’nin arkadaşı olan ünlü kemancı Joseph Joachim ile tanıştı, onunla birlikte çalma ve eserlerini ona gösterme olanağı yakaladı. Joachim’in önerisi üzerine hayran olduğu Robert Schumann ile tanışmak üzere Düsseldorf’a doğru yola çıktı. Robert Schumann, 1853’te yayımlamaya başladığı “Neue Zeitschrift für Musik”te (Müzik için Yeni Dergi) Brahms’la tanıştıktan hemen sonra onu öven bir yazı yazdı. Alman müziğindeki yeni atılımın gücünden söz ettiği “Yeni Patikalar” adlı yazısında, Brahms’ı müziğin geleceği için yeni bir umut olarak tanıttı. Bu yazı sayesinde Brahms’ın adı müzik dünyasında iyice duyulmaya başladı. Robert Schumann’ın eşi Clara Schumann ile Brahms’ın yakın dostluğu Clara’nın ölümüne kadar sürmüştür.

    Clara Schumann

    1854 yılında ortaya çıkan ilk besteleri, kendi çalgısı olan piyano üstünedir. 1857’den sonra orkestra için serenade gibi küçük parçalar besteler. Bu sıralar kendini büyük orkestra için uzun yapıtlar yazmaya hazır hissetmediği için ilk senfonisinin çalışmalarını iki piyano için sonat olarak tekrar düzenler. 1863 yılında ’ Singakademie’ye koro şefi olur. 1868 yılında temelli olarak Viyana’ya yerleşir. 1872-1875 yılları arasında Viyana Müzik Dostları Topluluğu’nun şefi olarak görev yapar. Brahms’ın orkestra çalışmaları 40 yaşından sonra gündeme gelmiştir. İlk iki senfonisini, Keman Konçertosu’nu, Trajik Uvertür’ü ve Akademik Festival Uvertürü’nü bu sıralarda besteler. 1883 yılında üçüncü senfonisini ve 1885 yılında dördüncü ve son senfonisini besteler.

    Son Yılları

    1891 yılında tekrar piyano yazısına dönen Brahms’ın ölümünden önceki son iki bestesi ise dinsel niteliktedir. Bu çalışmalar ölümün yaklaştığını duyumsayan bestecinin karamsar ve aynı zamanda ölümden sonraki huzuru simgeleyen yapıtlarıdır. Babası gibi karaciğer kanserine yenik düşen Brahms, 3 Nisan 1897 tarihinde Viyana’da ölür.

    Brahms’ın Viyana’daki Mezarı