Kemanın Tarihçesi

Keman

Keman, viyola ve viyolonselin de bulunduğu yaylı çalgılar ailesinin en yüksek tondan çalan, en küçük üyesidir.

Keman yayına arşe denir. Arşede yapay ya da gerçek at kılının yanı sıra ham misina olarak adlandırılan bir madde de kullanılabilir. Ayrıca ses çıkartmasını sağlamak amacıyla arşeye reçine adı verilen madde sürülür. Reçine bala benzeyen sarı renkli katı bir maddedir.

Kemanın 35 ila 36 cm arasında değişebilen gövdesi, göğüs, sırt ve yanlıklardan oluşur. Arşenin gidiş gelişine yol vermek için kapakların orta bölümünde C şeklinde kıvrımları vardır. Köprünün her iki yanında f biçiminde ses delikleri bulunur ve bu delikler oluşan ses titreşimlerinin dışarı çıkmasını sağlar. Akçaağaçtan yapılan sapın sonunda salyangoz adı verilen bölüm bulunmaktadır. Keman dört tel üzerine düzenlidir (Sol, Re, La, Mi). Tellerin bir ucu, gövdenin üst tarafında bulunan burgulara iliştirilir. Burgulara bağlanan telin diğer ucu ise bir eşikten (köprü) geçerek gövdenin ucundaki kuyruk bölümüne bağlanır. Köprü, tellerin titreşimini üst kapağa iletir.

kemanın bölümleri ile ilgili görsel sonucu

 

Almanca Geige, Fransızca violon, İngilizce violin, İtalyanca violino‘dur. Uzunluğu 60 cm’dir. Yayla çalınan telli bir çalgıdır. Notası, ikinci çizgi Sol anahtarı ile yazılır. Orkestralarda, genel olarak (Solo, I, II) üç partisi bulunur. Orkestralarda önemli bir yeri olmasının yanı sıra solistik bir çalgıdır.

Kemanın Tarihçesi

Keman’ın ilk kez nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, ilkel topluluklarda boş kabak, boş hindistan cevizi, taş, kemik, metal, büyük bir midye kabuğu ya da kabuklu hayvanlardan yaralanarak akustik titreşim kutu elde etme düşüncesinin yanı sıra, hayvanlardan bitkilerden elde edilen ipliksi (lif, kiriş,v.b.) maddelerin tınlamasının da müzik üretmede kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Atı ilk evcilleştiren ve atın kuyruk kıllarını müzik üretmede kullanan Asya toplumlarında, özellikle Hintlilerde, Perslerde müziğin gelişimi için büyük anlam taşıyan yayın en ilkel biçimiyle karşılaşılır.

9. yüzyılda yayla çalınan Çin çalgısı ‛‛huchyn’’  karşımıza çıkmaktadır. Huchyn, bambu veya hindistan cevizinden yapılarak üzeri yılan derisiyle kaplanan küçük silindirik bir gövde ve bu gövde üzerinde iki teli bulunan bir yaylı çalgıydı. Tellerin kökenine indiğimizde ise bitki, kıl, ipek ve bağırsak gibi maddelerle karşılaşılır.Eski Asya çalgılarından “kemengeh” kemanın atası sayılabilecek bir çalgıdır.

kemengeh ile ilgili görsel sonucu

Kemengeh

Rebap” kemanın en önemli atalarından biridir. Ayrıca yaylı çalgıların Avrupa’da tanınmasına ve yayılmasına da yardımcı olmuştur. Tek telli bir çalgıdır. Tel sapın üzerine bir burgu yardımı ile sabitlenmiştir. Rebap genellikle Türk ve Arap çalgısı olarak bilinmektedir. Batıya ise Arapların İspanya’ya göçü ile gelmiştir. Burada gelişimini tamamlamıştır. Avrupa’da yaylı çalgıların gelişimine yaptığı katkı küçümsenemez. Arapların rebabı, Avrupa’da “rebec” adını almıştır. Rebec son olarak 17. ve 18. yüzyılda karşımıza pochettes ya da sordines adlarıyla çıktı. Bu son formu küçük, dar gövdeli ve kayık biçimindeydi. Rebec Avrupa’ya ise haçlı seferleri sırasında getirilmiştir.

rebab ile ilgili görsel sonucu

Rebap

Kemanın oluşumundaki bir sonraki evrede  karşımıza “vielle a’archet” çıkar. Omuza dayanarak çalınan ilk enstrümanlardır. Fransa’da gezici saz şairleri tarafından çalınarak gelişimi ve halka ulaşması sağlanmıştır.

vielle a’archet ile ilgili görsel sonucu

Vielle A’archet

Bu enstrümanlar haricinde kemanın atası olarak sayabileceğimiz “kopuz“, “lyra“, “fiedel” gibi bir çok esntrüman bulunmaktadır.

kopuz ile ilgili görsel sonucu

Kopuz

lyra enstrüman ile ilgili görsel sonucu

Lyra

fiedel enstrüman ile ilgili görsel sonucu

Fiedel

Keman sözünü ettiğimiz atalarından bu yana pek çok değişim geçirerek bugünkü yapısına kavuşmuştur. Bugün bildiğimiz benzer ilk keman ise 1550’lerde İtalya yarım adasında ortaya çıkmış ve önemi 1600’lerde İtalya opera orkestralarında yer almasıyla fark edilmiştir. Bir orkestra enstrümanı olarak önemi 13. Louis’in 1626 tarihinde ‛‛Lesvingt Quarte Violins du Roy’’ orkestrasını kurmasıyla artmıştır. Keman’a orkestrada ilk olarak, 1565’te St.Riggo ve Corteccia’nın eserlerinde yer verilmiştir. Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış ve orkestradaki sayıları çoğaltılmıştır. Sonraki yüzyıllarda İtalya’da keman gelişimi artarak Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya ve diğer ülkelerde devam etmiştir. Kemana verilen önem arttıkça besteciler keman için daha fazla eser vermeye başlamışlardır.  16.ve 17. yüzyıldaki keman yapım ustaları Nicolo Amati, Paolo Maggini, Giuseppe Guarneru, Antonio Stradivarius keman’a son şeklini vermişlerdir.

Keman asıl biçimini korumakla birlikte 19. yüzyılda bazı değişikliklere uğramıştır. Çağdaş kemanda gövde ve sap daha uzun, köprü daha yüksektir.

İlk keman bestecileri Giovanni Gabrieli “Sonat”, Karlo Farina “Kapricio”, Giuseppe Torelli ilk keman konçertoları ile tanınmaktadırlar. Zamanla kemana verilen önem daha da armış ve besteciler kemana özel eserler yazmaya başlamışlar. Keman bu noktaya ulaşmasında J.S.Bach, A.Vivaldi, N.Paganini, C.Tartini, P.Sarasate gibi bestecilerin eserlerinin büyük etkisi olmuştur.

 

 

 

 

 

 


Karnaval’da Arayın