Müzik Tarihinde Barok Dönem
BAROK DÖNEM ÖZELLİKLERİ
Sanat tarihini incelediğimizde, ne mimaride ne resimde ne de müzikte Barok dönem eserlerinden daha süslü ve karmaşık yapılar göremiyoruz. Rönesans sonrasında başlayıp 18. yy ortalarına kadar etkisini gösteren bu saray sanatıyla ilgili detaylı bilgileri paylaşmak istedik.
Müzik tarihinde 1600-1750 yıllarını kapsayan ve kendi içinde gelişen çağa ‘Barok’ denir. Barok, İspanyolca’dan Fransızca’ya geçmiş bir kelimedir. Anlamı; ‘Biçimsiz inci‘dir. 18. yy sanatçıları bu dönemdeki eserleri fazla karmaşık, aşırı süslü, abartılı, düzensiz ve zevksiz olarak küçük düşürmek adına ‘Barok‘ nitelendirmesini kullanmışlardır. Bu dönemde soyluların ve burjuvazinin Rönesans sebebiyle gelişen toplumsal ve ekonomik hareketliliğe, değişime karşı, sanatsal anlamda egemenlik sağladığını görüyoruz. Ayıca ‘Milliyetçilik‘ düşüncesi ilk bu dönemde ortaya çıkmıştır.

Saray sanatı diyebilmemizin sebebi, mimariyle ortaya çıkması ve kralların gücünü sergilemeyi amaçlamasıdır. Barok dönemde amaç şaşırtmaktır. Rönesans’taki denge arayışının aksine gösteriş ve abartı görülür. Heykeller, havuzlar, mimari yapılar çok süslü ve abartılıdır. Bu akım o kadar etkindir ki, elbiseler, saçlar bile süslüdür. Tüm dünyada güzellik algısını etkilemiştir. Ayrıca, ülkemizde de Barok dönem etkilerini Dolmabahçe Sarayı, Nurosmaniye Camii ve Ortaköy Camii gibi yapıtlarda görmek mümkün.
Isaac Newton, Galilleo gibi bilim adamları bu dönemde yetişmişlerdir.Bir de ilginç bilgi olsun; insanların bu dönemde vaftiz suyunu kaybetmemek adına yıkanma alışkanlıkları olmadığı için, peruk kullanımı çok yaygınlaşmıştır. 🙂
BAROK DÖNEMDE MÜZİK
Barok müzikte ezgiyi zenginleştirmek, armoniye yönelmek ve opera gibi yeni bir türün imkanlarından yararlanmak vardır. İtalya 17.yy’da Avrupa’nın müzik hayatına egemendir. Venedik bir müzik kentidir. Napoli, 18.yy’da müzik merkezi olmuştur. Floransa 17. yy başlarında parlak bir müzikal dönemi yaşamıştır.
Bu akımın başka bir türü ‘Rokoko‘dur. Rokoko; saf bir sanat için sanat anlayışını geliştirmiş, Barok kalıplarını kurmuştur. Bu iki sanat anlayışı arasında derin farklılıklar yoktur.

Bu dönemin müziğe olan etkilerine ve stil özelliklerine gelecek olursak; zıtlık, süslemeler, duygu yoğunluğu, dinamik,gürlük gibi unsurların ön planda olduğunu görüyoruz. Orkestra ve solonun zıtlığından konçerto stili doğmuştur. Tril, turn, apociyatür gibi süsleme stillerinin ilk olarak bu dönemde kullanılmasının yanı sıra, kreşendo (giderek kuvvetli) dekreşendo (giderek hafif) gibi nüanslara yer verilmemiştir. Eserde bir bölüm forte ise (kuvvetli) sonuna kadar forte, piano (hafif) ise, sonuna kadar piano devam etmiş, bu dinamiğin dışına çıkmayan stilin ismine ‘teras dinamiği‘ denmiştir. Çalgı müziği bu dönemde yükselmiş, keman ön plana çıkmıştır. Sonat ve konçerto gibi insan sesinin olmadığı müzikler yapılmaya başlanmış, polifoni (birden fazla farklı ses) ve homofoni (bir ezgiye eşlik eden akor) hakimiyet kazanmıştır. 12 eşit aralıklı sisteme de bu dönemde geçilmiştir.
Barok dönemde Resitatif ve Arya olarak ayrılmış iki önemli şarkı söyleme biçmi vardır. Resitatif, konuşma temposunda söylenen bir türdür, arya ise etkili ezgilere sahiptir. Opera ön plandadır.
Sonatlar ise Camera ve Chiesa olmak üzere ikiye ayrılır. Chiesa (kilise sonatı) daha ağır başlı, kontrpuansal dokudadır. Camera (oda sonatı) bir grup stilize danstan oluşur. Barok dönemin trio sonatları önemlidir.Günümüzün piyano tekniği, solo sonatlarla gelişmiştir. Solo sonatlar eşliksizdir. Bach ve Scarlatti bu tür üzerinde önemli eserler vermişlerdir.
Konçerto; orkestra eşliğinde bir solo enstrüman veya enstrüman grubu tarafından seslendirilen birkaç bölümden oluşan türdür. Barok konçertoları, Solo Konçerto ve Grosso olarak ikiye ayrılır. Solo konçerto enstrümandaki bütün ustalığı ortaya koyar. Antonio Vivaldi bu türde önemli eserler vermiştir.
Kantat;İtalyanca cantare (şarkı söyleme) sözcüğünden gelir. Orotoryo, önemli vokal türlerinden biridir, operadaki gibi kostüm kullanılmaz. Reform karşıtı dinsel müzikli oyunlardan oluşmuştur. İncil’den alınma dinsel metinlere dayanan dramatik bir türdür.
Süit; aynı tonda bir grup danstan oluşur. Sarabande, Allamande, Guige dans türlerindendir.
BAROK DÖNEM’DE BAŞLICA BESTECİLER

Claudio Monteverdi (1567-1643): Barok dönem müziğini başlatan yetenek olarak tarihe geçmiştir. Opera ve çalgı müziğini geliştirmiştir.

Jean Bapsite Lully (1632-1713): Fransız bestecidir.İtalyan öğelerin Fransızlaşmasını sağlamıştır.

Arcangelo Corelli (1653-1713): İtalyan besteci ve keman virtüözüdür. Keman çalma tekniğinin kurucusu olarak bilinir.

Antonio Vivaldi (1675-1741): İtalyan besteci ve keman virtüözü. 18.yy’ın ilk yarısının büyük bestecilerindendir. Konçerto stilinin öncüsü denilebilir.’Salt’ müziğin gelişmesini hızlandırmıştır.

Johann Sebastian Bach (1685-1750): Alman besteci. Büyük eserler vermiştir. Eski çok sesli müziğin ustaca birleştirilmesiyle o çağlarda İtalya’da yayılan, armoniye dayanan yeni bir stilin geliştiği (kaynaştığı) görülür. Bach, söz ile sesi görülmemiş bir incelikle bağdaştırmıştır.

George Friedric Handel (1685-1759): Alman besteci. Barok dönemin Bach ile birlikte en önemli bestecisidir. Opera ve orotoryo gibi dramatik öğeler içeren müzikler yazmıştır.
Yazıyı hazırlaya: Elif Parlak